Dinleyiverin Gari
Moğollar
4:27Şimdi size sunacağımız parçaya Ben Cem Karaca olarak Akrabalık bağları açısından özel bir ilgi Ve de sevgi duymaktayım Evet, parçamızın adı "Alageyik" Bilmem anlatabildim mi Ben karaca, o da alageyik E kendisi uzaktan yeğenim olur biraz Ben de gittim bir geyiğin avına Ben de gittim bir geyiğin avına Geyik de çekti beni kendi dağına Geyik de çekti beni kendi dağına, dağına Bundan çağlar önceydi Toros yaylarının yüksek dağ köylerinde kişiler Akıllı, uslu ve mutlu sürdürürlerdi geleneksel yaşantılarını Öykümüze konu olan genç de bu mutlu kişilerden biri idi Ve tüm yaşıtları gibi terler terlemez bıyıkları Atına atladığı gibi geyik avına giderdi Bu avlar, çok kere günler, günler boyu sürer Ve onu sütüyle besleyip beşiklerde beleyen anası Bakarken gözünden kıskanarak, sakınarak bakan sevdalısı Yaşlı gözlerle beklerlerdi dönüşünü Gel etme, gel vazgeç şu geyik avından, bunun sonu hayretmez Derlerse de dinletemezlerdi ki Önceleri onları dinler sanırdın yiğidimi Hele oturup çamdan bardaklar oyarken görünce onu Bardaklar da bardaktı hani Belle ki Toros'un tüm güzellikleri nakış olmuş üstüne Kız oğlan kız bardaklar oyardı ince belli Ama birden durulur günlerden birinde Ve sanki çağırırmış gibi Toros'un tüm geyikleri birlik olmuşçasına onu Kopar giderdi ansızın Ve kambur felek etti sonunda edeceğini Güzel bir ala geyiğin peşinde soluk soluğa sıçrarken koyaklardan yukarı Daha yukarı, daha yukarı Devrisi günü daş dibinde yatar buldular onu, kanlı, upuzun Gün o gündür bu öykü kulaktak kulağa, kuşaktan kuşağa Toros yaylarının kekik otlarının, dağ çiçeklerinin kokusuna karışarak Bize kadar vardı Bizden sonra da varacak her hal, bizden sonrakilere Ve soruldukta nedir deyu ol hikayaat, ol kara sevda, ol destan Dememiz "Alageyik Destanı"dır yarenler Ak bilekler daş dibinde çürüdü Ak bilekler daş dibinde çürüdü Siz gidin avcılar galdım kaya başında Aman aman aman, kayalar başında Siz gidin gardaşlar galdım kaya başında Aman aman, kayalar başında Sabahtan kalktım ki, ezan okunur Ezan sesi yar, yar, yar, yar, yar Yüreğime, yüreğime dokunur Duyar düşmanların Öldün deyi kınalar, kınalar, kınalar, kınalar yakılır Uyan Mehmed'im, uyan Mehmed'im, sinem, bülbülüm Yüksek yaylalarda yâri, yâri, yâri, yâri, yâri, yâri Beşiğini, beşiğini beledim İndim alçaklara ölük ölük eledim Gittin geyik avına, gel etme eyleme Gel etme eyleme, dedim de Dinletemedim de kurban olayım şahan oğlum, yiğit oğlum Şimdi ne yatarsın daş dibinde yâri, yâri, yâri Kanlı upuzun Uyan Mehmed'im, sinem, bülbülüm Etme uyan, etme kalk yar, yar, yar, yar